Masaldinle.NET Tarafından sunumu yapılan, Binbirgece masalı, kedi ile karga Masalını dinlemek için aşağıdaki Play tuşuna basınız;
Kedi ile karga
Bir varmış bir yokmuş çok eski zamanların birinde hayvanların mutluluk içinde yaşadığı güzel bir orman varmış.Buraya mutluluk ormanı denmiş.Günlerden bir gün bir kedi ile karga arkadaş olmuş. Birlikte ormanda gezintiye çıkıyor akşam oluncada ayrılıyormuş.Bir gün yine yemyeşil ormanda dolaşıp
23 Mayıs 2012 Çarşamba
Kedi ile Karga
Masaldinle.NET Tarafından sunumu yapılan, Binbirgece masalı, kedi ile karga Masalını dinlemek için aşağıdaki Play tuşuna basınız;
Kedi ile karga
Bir varmış bir yokmuş çok eski zamanların birinde hayvanların mutluluk içinde yaşadığı güzel bir orman varmış.Buraya mutluluk ormanı denmiş.Günlerden bir gün bir kedi ile karga arkadaş olmuş. Birlikte ormanda gezintiye çıkıyor akşam oluncada ayrılıyormuş.Bir gün yine yemyeşil ormanda dolaşıp
Kedi ile karga
Bir varmış bir yokmuş çok eski zamanların birinde hayvanların mutluluk içinde yaşadığı güzel bir orman varmış.Buraya mutluluk ormanı denmiş.Günlerden bir gün bir kedi ile karga arkadaş olmuş. Birlikte ormanda gezintiye çıkıyor akşam oluncada ayrılıyormuş.Bir gün yine yemyeşil ormanda dolaşıp
20 Mayıs 2012 Pazar
Güzellik yarışması
Masaldinle.NET Tarafından sunumu yapılan, Müşfik kenterin seslendirdiği Güzellik yarışması Masalını dinlemek için aşağıdaki Play tuşuna basınız;
GÜZELLİK YARIŞMASI
Zeus kuşlar arasında bir güzellik yarışması hazırlamış. İçinizde en güzeliniz kimse kuş ulusuna o
kral olsun demiş. Kuşlar hemen bir su başına gitmişler, yıkanmışlar, taranmışlar, iyice süslenip püslenmişler. Ama karga kendisinin kara kuru çirkin bir kuş olduğunu
GÜZELLİK YARIŞMASI
Zeus kuşlar arasında bir güzellik yarışması hazırlamış. İçinizde en güzeliniz kimse kuş ulusuna o
kral olsun demiş. Kuşlar hemen bir su başına gitmişler, yıkanmışlar, taranmışlar, iyice süslenip püslenmişler. Ama karga kendisinin kara kuru çirkin bir kuş olduğunu
13 Mayıs 2012 Pazar
Nasrettin hoca ve çocukları
Nasrettin hoca ve çocukları
Nasrettin Hoca’nın çocuklarından biri yakın köylerin birinde çömlekçilik yapıyormuş. Bir gün Hoca yanına gidince:
- “ Baba, bütün paramı şu çömleklere yatırdım” demiş. “ Hava güneşli olurda zamanında hepsi kurursa zengin olacağım. Ama yağışlı olursa anam ağlayacak!”
Hoca oradan ayrılıp başka bir köyde oturan büyük oğluna uğramış.
Oğlu :
- “ Baba, varım yoğum şu tarlada, zamanında rahmet yağarsa
Nasrettin Hoca’nın çocuklarından biri yakın köylerin birinde çömlekçilik yapıyormuş. Bir gün Hoca yanına gidince:
- “ Baba, bütün paramı şu çömleklere yatırdım” demiş. “ Hava güneşli olurda zamanında hepsi kurursa zengin olacağım. Ama yağışlı olursa anam ağlayacak!”
Hoca oradan ayrılıp başka bir köyde oturan büyük oğluna uğramış.
Oğlu :
- “ Baba, varım yoğum şu tarlada, zamanında rahmet yağarsa
Hoca, Hanımıyla sohbet etmek ister
Hoca, Hanımıyla sohbet etmek ister
Nasrettin Hoca bir gün karısına :
- “Hatun” demiş, “Şu bizim komşu, çarıkçı, Mehmet ağanın adı neydi ?”
- “Kendin söyledin ya, efendi” demiş karısı, “Mehmet ağa.”
- “Canım, dilim sürçtü işte… Ne iş yapar diyecektim.” demiş Hoca.
- “A efendi” demiş karısı, “kendin çarıkçı demedin mi?”
- “Anlasana işte” demiş Hoca, “nerede oturuyor demek istedim.”
- “Efendi, bugün sana ne
Nasrettin Hoca bir gün karısına :
- “Hatun” demiş, “Şu bizim komşu, çarıkçı, Mehmet ağanın adı neydi ?”
- “Kendin söyledin ya, efendi” demiş karısı, “Mehmet ağa.”
- “Canım, dilim sürçtü işte… Ne iş yapar diyecektim.” demiş Hoca.
- “A efendi” demiş karısı, “kendin çarıkçı demedin mi?”
- “Anlasana işte” demiş Hoca, “nerede oturuyor demek istedim.”
- “Efendi, bugün sana ne
Nasrettin hoca'nın kavuk fıkrası
Marifet Kavukta mı?
Bir varmış bir yokmuş bir gün Nasrettin hocaya bir mektup gelmiş. Mektup arapçaymış. Mektubu ez çevirmiş düz çevirmiş okuyamamış. Yoldan geçen birine sormuş:
- "Yahu" demiş:
- "Şu mektubu okusana" demiş. Adamda okuyamamış. 3 kişiye daha sormuş onlarda okuyamamış. Daha sonra birine sormuş:
- "Ne yazıyor burada?
demiş. Adamda bilememiş. Hocaya demiş ki:
- "Yaşından başından utan çok bilirim diye kavukla gezersin. Sonrada bi
Bir varmış bir yokmuş bir gün Nasrettin hocaya bir mektup gelmiş. Mektup arapçaymış. Mektubu ez çevirmiş düz çevirmiş okuyamamış. Yoldan geçen birine sormuş:
- "Yahu" demiş:
- "Şu mektubu okusana" demiş. Adamda okuyamamış. 3 kişiye daha sormuş onlarda okuyamamış. Daha sonra birine sormuş:
- "Ne yazıyor burada?
demiş. Adamda bilememiş. Hocaya demiş ki:
- "Yaşından başından utan çok bilirim diye kavukla gezersin. Sonrada bi
Tövbe!, Bir daha işine karışmam!
TÖVBE
Nasrettin Hoca, komşusu ile ağaç gölgesinde oturmuş, konuşuyorlarmış."- Bak şu Allah ın işine!", demiş. Hoca:
-Koca kabak, incecik ota bağlanmış. Küçücük elma, koskaca ağaca tutunmuş! Bu nasıl iştir?! Tam o sırada daldan bir elma kopmuş. Hoca'nın başına düşmüş. Hoca, şaşkın, ellerini göğe kaldırmış:
"- Tövbe!, Bir daha işine karışmam!",
Nasrettin Hoca, komşusu ile ağaç gölgesinde oturmuş, konuşuyorlarmış."- Bak şu Allah ın işine!", demiş. Hoca:
-Koca kabak, incecik ota bağlanmış. Küçücük elma, koskaca ağaca tutunmuş! Bu nasıl iştir?! Tam o sırada daldan bir elma kopmuş. Hoca'nın başına düşmüş. Hoca, şaşkın, ellerini göğe kaldırmış:
"- Tövbe!, Bir daha işine karışmam!",
11 Mayıs 2012 Cuma
Ben de Allah’ın kuluyum
Ben de Allah’ın kuluyum
Nasreddin Hoca bir adamla yolda giderken bir sipahiye rastlarlar. Sipahi, Hoca’nın yol arkadaşına, uzak bir köye kılavuzluk etmesini emreder. Adam: “Ben filan beyin kuluyum,” deyip bu angaryadan yakasını kurtarır.
Sipahi bu sefer Hoca’ya buyurur; Hoca’nın “Ben de Allah’ın kuluyum”diyerek angaryadan kurtulmaya çalışması para etmez; sipahinin önüne katılır...
Ama; “Hey Yarabbi”! Bir, filan beyin kulu olan adamın haline
Nasreddin Hoca bir adamla yolda giderken bir sipahiye rastlarlar. Sipahi, Hoca’nın yol arkadaşına, uzak bir köye kılavuzluk etmesini emreder. Adam: “Ben filan beyin kuluyum,” deyip bu angaryadan yakasını kurtarır.
Sipahi bu sefer Hoca’ya buyurur; Hoca’nın “Ben de Allah’ın kuluyum”diyerek angaryadan kurtulmaya çalışması para etmez; sipahinin önüne katılır...
Ama; “Hey Yarabbi”! Bir, filan beyin kulu olan adamın haline
2 Mayıs 2012 Çarşamba
Masal oku
Çocuklara masal okuyun
Masal okuma çocuklar için keyifli ve eğitici bir etkinliktir. Masal okuma ve sayfaları çevirmek ile başlayan ilk kitap ile ilgili deneyimleri ilerleyen dönemlerde anne ve çocuk arasındaki bağın güçlenmesi içinde önemli bir araca dönüşmektedir. Sadece eğlenmez, aynı zamanda olayları sırası ile anlamayı, neden sonuç ilişkisi oluşturmayı, bazen kahramanlarla duygusal bağ kurmayı da öğrenir.
Masallar üzerinden öğretmek istediğimiz bilgileri ya da mesajları daha kolay ulaştırabiliriz. Düşünme sistemleri, masalların içerisindeki düş ürünlerini, hikayelerini sorgulamamasına neden olur. Ortak paylaşılan keyifli bir oyunun parçası iken zaman içerisinde, gelişiminin güçlenmesi ile ayrıntıları irdelemeye başlar. Gerçek hayatta sihirli ayna arar ya da konuşan bir hayvanın olmasını ister. Bunların olmadığını anlar.
Dil gelişimi ve öğrenme becerilerinin gelişiminde önemli bir aşama olan kitap okuma çocuğun hayatında çok erken dönemlerden itibaren yer almalıdır. İlk aylardan itibaren kitapların resimlerine birlikte bakmak ve küçük hikayeler oluşturmakla başlanabilir.
Okul öncesi dönem masal ve hikaye kitaplarının ve kendi düş ürünlerini hikayelerin en çok ilgi çektiği dönemlerdir. En sevdiği kitabı ya da masalının olmasına sıklıkla bu dönemde rastlarız. Düzenli bir şekilde yapılan okumalar hem ilişki hem de bu alışkanlığın kazanılmasında önemli rol oynayacaktır.
Çocuğun oyuncak taleplerinin içerisine kitap alma teklifini de sunmamız gerekir. Görsel anlamda ilgi çeken resimlere sahip olan bir masal kitabı ile daha fazla ilgilenicektir. Masal kitaplarının alışverişini birlikte yapmak ve okunacak kitabı birlikte seçmek motivasyonunu artıracaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)